Geçen haftaki yazımda “küreselleşme ve Teknoloji”ye kendi çapımda küçükte olsa değinmiştim. Atıfta bulunacak güncel yazı bulamadığımdan kendi kendime atıfta bulunmaya karar verdim (:
Geçen hafta şöyle bir cümle kurmuştum. “Evet, küresel dünyaya ayak uydurmamızı teknoloji sağlıyor ya da teknoloji globalizm’in elindeki bir maşa gibi bizi kıvama getiriyor, yavaş yavaş ağır ateşte.” Burada neyin kıvamına getirdiğimizden bahsetmemiştim. Aslına bakılırsa cevabı çok basit. Ancak en sade ve akılda kalıcı şekilde Cipolla, Dünya Nüfusunun İktisadi Tarihi adlı kitabında bahsetmiş; İsteklerimizi ihtiyaç haline getirmemiz! Kitabın 2. bölümünün ilk paragrafını aynen geçiriyorum. İlk ve son cümlesine dikkat.
“İnsan bazı “istek”lerine “ihtiyaç” gözüyle bakar. Yeme ve içme insanın vazgeçemeyeceği fizyolojik ihtiyaçlarıdır. Giyinme ve ısınma gibi aynı derece vazgeçilmez görünen ihtiyaçları da vardır. Nihayet, daha yüksek düzeyde, okumak, müzik dinlemek, seyahat etmek gibi istekleri de mevcuttur. İnsanın isteklerinin sonu yoktur, ama bir başlangıcı vardır. Bu başlangıç, hayatı sürdürmeye yetecek asgari beslenme düzeyidir.“
Sanırım her geçen gün gelişen, yenilikler doğuran teknoloji tam da biz insanoğlunun aradığı şey. İşin enteresan tarafı teknolojiden git gide korkmamıza rağmen bağımlılığımızda bir o kadar artıyor. Belkide 1000 yıl sonra bizlerden ” Teknolojiden korkan buna paralel olarak tapan ve bağımlı olan insanlar” olarak bahsedicekler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder