Küreselleşmenin tanımını koymak oldukça güç. Daha ne olduğu tam olarak belli olmayan; görüşlerden görüşlere, düşünürlerden düşünürlere, siyasetçilerden siyasetçilere, iktisatçılardan iktisatçılara değişkenlik gösteren bir olgunun tanımını koymak, deveye hendek attırmaktan bile zor.
Bildiğimiz üzere küreselleşme ve teknoloji, iletişimi sınır tanımaksızın hayatımızın odak noktası haline getirdi. Bundan payını alan bir diğer oluşum ise Linux. Linux’ün herkesçe bilinen hikayesi; Yaratıcısı Linus Torvalds’ın ürünü olması ve tüm dünyaya bir şekilde yayılması. Buraya kadar her şey bir şekilde anlamlandırılabilir. Ancak yaratıcısının gelişmesine senelik sadece %0.6′lık bir katkı yaptığı bir sistem nasıl olur da bu kadar sahiplenilebilinir?
“Linux’e neden geçiş yaptınız” sorusunda sunulabilecek seçeneklerden biri de kesinlikle “politik görüş” . Salt geçiş sebebi elbette bu değil. Hatta seçeneklerin çok alt sıralarında. Ancak işin içine GNU kavramı girdiğinden Linux kullananları birbirine kenetleyen, itici güç haline gelen nokta da aksine “politik görüş” . Belirtmek gerekir ki Linux kullananların çoğu aynı görüşte demek büyük bir yanılgı olur. Fakat hepsinin buluştuğu bir nokta var; Özgürlük!
Şimdi biraz küreselleşme ve küreselleşme karşıtlarına değinelim. Basit anlamda küreselleşme, Liberalizm’in ( Aslında neo-liberalistler dersek daha doğru olur ) Dolayısıyla kapitalizmin bir ürünü veya modifiye edilmiş devamı. Ürkütücü olmasının yanında cesaret verici olması da bir gerçek. Şimdi bu şartlar artında Küreselleşme karşıtlarını anlamaya çalışalım. Kendilerini kadrolu eylemciler olarak tanımlayan bir grup dünyanın her yerinde küreselleşme karşıtı eylemlere katılmaktalar. Bu eylemcilerin profillerine baktığımızda göze çarpan ilk gerçek; Maddi olarak doyurucu bir gelire sahip olmaları! Hatta bir çoğu bu eylemleri bir hobi olarak gördüklerini dile getiriyorlar. ( Bunları Küreselleşme karşıtlarını küçümsemek, gerçek dışı bulmak adına yazmadığımı belirtmek isterim ) Şöyle küçük bir sonuç yazmak gerekirse; Küreselleşme karşıtlığı alt tabakanın değil, “İşi bilen” üst tabakanın sahiplendiği bir görüş. Burada ülkemizden de bir örnek vermek isterdim ama her şey de olduğu gibi burada da tanımsısız. Örneğin; Dünya’da sol görüş eylemlerde sol elini kaldırır bizdekiler sağ elini. Siyaset sahnesinde bizi biz bile anlamıyoruz.
Özgür Yazılım veya Linux ya da GNU/Linux, küreselleşmenin karşısında duran bir güç müdür? Açık Kaynak yazılımları destekleyen, kullanan, tanıtmaya çalışan, hatta savunan insanlar küreselleşmeye karşı mıdırlar? Yoksa yanında mı?
Küreselleşme karşıtlarının, karşıtlık için sunduğu en büyük dayanaklardan birisi, Küreselleşmenin vadettiği özgürlük yerine baskı, dayatma, izlenme-dinlenme ( 1984 – George Orwell ) gibi özgürlüğün tam zıttı eylemlerde bulunması. Yani bir taraftan bakıldığında sanal alemdeki Özgür Yazılım kullanıcıların kapalı kaynak yazılımları kullanmamasındaki sebeplerden bir kaçı. Kısaca bağlamak gerekirse, gerçek dünyadaki küreselleşme karşıtları ve küreselleşmeciler arasındaki kavganın bir benzeri hatta paraleli, sanal alemde özgür yazılım ve Microsoft arasında gerçekleşiyor. Özgür yazılım destekçilerini yakından takip eden biri olarak gözlemlediğim bir paralellik mevcut. İki tarafta ( küreselleşme karşıtları ve özgür yazılım destekçileri ) karşı oldukları olgunun aslında vadettiği şeyleri vermemesinden şikayetçi. En azından özgür yazlıma/küreselleşme karşıtlığına sempati duyulmasının sebebi vadettiklerin hayal mahsulu olması.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder