Alayına İsyan İnadina oOo!

Özgürlüğün değerini bilmek, alternatifi aramak tekeli kırmanın en önemli öğeleridir. OpenOffice.org da bu yolda önemli bir viraj.

Linux cephesinde konuşulan bir numaralı konu her zaman tekelcilik üzerinden özgürlük tartışmaları olur. Büyük çoğunluğunda da haklıdırlar. Neden? Çünkü tekel konumundaki her programın ücretli veya ücretsiz, açık kaynak veya değil alternatifi mevcuttur. Peki alternatif programları değerlendirmek neden bizim için diğer ülkelere göre daha önemli? Çünkü gereksiz/fazladan harcayacak paramız yok. Madem alternatifler var neden bu tekel programlar kırılamıyor? Nedeni çok açık. Birileri tarafından dayatılan alışkanlıklarımızı terk edemiyoruz. Bundan dolayı on yıllar boyunca politikacılara alternatif üretemiyoruz. Bundan dolayı depremde şehirlerin yerle bir olmasından sorumlu insanları hala belediye başkanı seçiyoruz. Futbol’un sadece futbol olmadığı gibi bilişim/teknoloji dünyası da sadece kendisinden ibaret değil. Belki bu dayatmanın yetkin değil, kullanılan tarafıyız ama bir gerçek varki çoğunluk tarafıyız. Fazlaca “gazlı” bir cümle olmasına rağmen gerçeklik payıda yok değil. Aslına bakılırsa bu özgürlük kavramını ülkemizde savunanlara üzülmüyor değilim. Bilişimin, internetin sadece msn ve Facebook’tan ibaret sanan ama internet başında saatler geçirip İnternet deryasından nasip almayan/alamayan bir topluluğa GNU’dan bahsetmek biraz zor olsa gerek. Bu kadar soru cevaptan sonra gelelim konumuza.

Ofis programı denince kuşkusuz akla gelen ilk yazılım Microsof Office. Hiç kimse kötü olduğunu savunamaz elbette. Fakat kaçırılan bir nokta var. Üsteki pragrafın son cümlelerinde bahsettiğimiz topluluğa her kesimden insanları sokabiliriz. Bunun içinde günde 17-18 saat çalışan bakkal da var bilim yuvası iddiasındaki Üniversitelerin öğretim üyeleride. Öğretim üyeleri demişken bunu bir örnekle canlandılaralım. Sevgili(!) üniversitemin sevgili(!) öğretim üyelerinden değerli(!) hocamın yarı yıl ödevinin şartları arasındaki maddelerden biri; “ Ödevi Microsoft Office ile yapılması zorunludur.” Hadi canım? Sorsanız kendini yetiştirmiş, internet hakkında ahkam kesen bu amcamızın yaptığına bakın! Kısacası kendini yetiştirdiğini düşündüğümüz, bu iddiada olan birey bile bunu yapabiliyorsa sokaktaki adama nasıl Pardus’u , OpenOffice’i anlatabiliriz ki?

Yazı aslına bakılırsa Open Office ile ilgiliydi. Giriş niteliğine büründü. OpenOffice’ı övmeyeceğim. Özelliklerinden de bahsetmeyeceğim. Çünkü standart kullanıcı ( ödev hazıryana öğrenci veya sunum yapan herhangi biri ) veya biraz üstü için Microsoft Office’ den bir farkı yok. Hem de ( her ne kadar umursadığınızı bilmesem de ) özgürlüğün keyfi cabası!

Olurda dur bakalım bu neymiş diyorsanız Windows sürümünün son versiyonu için burayı tıklayınız. Daha teknik bilgiler için Türkiye sayfasına tıklayınız.

Bookmark and Share

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder