Linux Treninde Olmak ya da Olmamak

Dünya üzerinde hiç bir ülke yoktur ki ikili görüşmeler yapılırken şirketler işe karışmasın. Elbette dünyayı yönetenler siyasiler olduğu kadar da – belki de daha fazla – şirketlerdir ancak bazı ülkeler işletim sistemlerinde değişikliğe gitti. Peki biz bu treni kaçırdık mı yoksa Pardus’la beraber zaten içinde miyiz? Hemen statcounter.com‘a göre kullanım oranlarına göz atalım. 2008-2009 aralıklarına baktığımızda Avrupa’da Linux kullanım oranı %1.4 Fransa’da ise bu oran %2‘ye kadar çıkıyor. Fransa’da biraz daha fazla olmasındaki sebep resmi kurumların Ubuntu’ya geçişlerinin hız kazanması. Benim gördüğüm kadarıyla Dünyada Linux oranı en yüksek ülke %8′le Küba! Elbette bunda politik nedenler ilk sırada. Gelelim esas konumuz Türkiye’ye. Linux kullanım oranını ancak “other” şıkkından yolla öğrenebiliyoruz %0.48. Windows’dan Linux’e geçiş aşaması olarak gördüğüm tarayıcı (browser) seçimlerinde ise daha parlak bir oranımız var Firefox’un kullanım oranı %10.4. Buradan şu yorumu yapma şansımız var. Açık kaynak nedir öğreniyoruz ve bundan sonra Linux’e geçiş aşaması daha hızlı olacaktır. Bu oranların gerçeklik payı tartışılır fakat bize bir yol haritası sunduğu da bir gerçek. Milli Savunma Bakanlığı, RTUK, ASAL, Ankara Emniyet Müdürlüğü, Manisa İl Sağlık Müdürlüğü, Bergama Belediyesi, Ceyhan Belediyesi, Adıyaman Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi, Batman Üniversitesi Pardus kullanan resmi kurumlar.

Bunların dışında Petrol-İş Sendikası Pardus kullanan tek sivil-toplum kuruluşu. İşte bence dikkat çekilmesi gereken nokta burası. Her ne kadar devletin Microsoft’a bağımlı olduğunu, Pardus’a rağmen Linux’ü gözardı ediyor desek de devlet Linux’e bizden daha fazla önem veriyor. Merak ediyorum sansuresansür, engellerikaldır gibi oluşumlar sivil-toplum örgütlerine gidip ” Bakın internet ortamında zaten yasaklarla boğuşuyoruz bu mantaliteyi yok etmemizin bir diğer yoluda özgür yazılımları kullanmak” demiş midir?
Bookmark and Share

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder